25 Ekim 2010 Pazartesi

Düş...


Böyle bir bahçede şöyle şarkıların çaldığı küçük bir lokantaya veya yerleri çakıl taşlı, boyalı tahta iskemleli, renkli ampüllerle aydınlatılmış küçük bir çay bahçesine gitsem  sanki bana çok iyi gelecek ...ailelerin, sevgililerin gelip, kimi zaman sakin, kimi zaman da belki müziğin ritmiyle neşelenip keyiflerince günlerini geçirdikleri, yalın ama lezzetli yemeklerin yendiği, yüce gönüllü bir işletme olsa...karnımızı doyurduğu gibi ruhumuzu da doyursa oranın sahibi...çocuklar kan ter içinde koştururarak gelip, annelerini bir top dondurma için ikna etmeye çalışırken, babalar da kendi çocukluklarını hatırlayarak bu mutlu aile tablosunu izlese sakince...sonra akşam serinliği bastırdığında anneler omuzlarına hırkalarını alırken cır cır böceklerinin sesi duyulsa...akşam kalkılırken de herkeste tatlı bir rehavet ve mutluluk olsa...




fotoğraf: the lil bee blog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder